Bu rapor sıklıkla yazdığım bir tür yarış raporu değil çünkü Basecamp bence her katılımcı için farklı bir anlam taşıyor. Ben hedef yarışım öncesi kendimi test edeceğim uzun antrenman olarak katılmaya karar verdim. Az sayıda yeni fikirlerin denendiği bunun gibi etkinliklere Kuzey Geyikleri DSK olarak destek olmak için katılmaya çalışıyoruz. Kulüpten beş kişi katılacaktık ama farklı sebeplerden ikiye düştük. İlk kez bir yarış koşacak Şebnem ve ben kaydımızı yaptık. Sonrası bilinmezlik, daha önce hiç denenmemiş bir konsepte doğru yola çıktık. Bu yazıya geçmeden ilk basecamp yazımı okumak isterseniz; tıklayınız.
Basecamp, belirlenmiş görece kısa bir koşu parkurunun dilediğiniz sayıda koşulabildiği etkinlik olarak tanımlayabilirim. Birbirinden farklı alanlarda yapılması planlanan basecamp etkinliğinin ilki Kilyos Doğada Yaşam Okulu’nda gerçekleştirildi. Bir turu 1,35 km uzunluğa sahip ve 60 m yükseklik kazanımlı patikadan oluşan parkuru kaç kere koşabilirsiniz? Organizasyon sizi sınırlamıyor, siz kaç kere koşmak isterseniz o kadar koşabilirsiniz, veya yürüyebilirsiniz. İsterseniz her tur bitiminde takviye alın, üstünüzü değiştirin, oturun, sohbet edin... Sonra tekrar başlamak istediğinizde aynı şekilde devam edin. Konsepte uygun olarak dilediğiniz zirve sizi bekliyor. En kısa zirve 5 tur ile Çamlıca ve en büyük zirve ise 150 tur ile Everest olarak belirlenmiş. Bir tür everesting etkinliği de diyebiliriz.
İki hafta sonra hedef yarışlarımdan birini koşacağım ve bu sebeple Basecamp için kendimce bir limit belirledim. Bu limit 20 turdu (ileride Emirdağ olarak adlandırılabilir) benim için yeterli bir deneyim olacaktı. Çarşamba akşam saatlerinde sağ kalfımda başlayan anlamsız ağrı 2-3 gün süreyle geçmedi. Yarış sabahına kadar sadece batonlu 45dk’lık bir deneme yaptım. Ağrı hissediliyor ama koşmama engel olmuyordu. Bu nedenle eğer beklediğimden daha düşük hızlarda koşarsam ve toplam sürem 3 saati aşarsa 20 tur olmadan da bırakmaya karar verdim. Bunları özellikle belirliyorum yoksa kendimi o an durduramadığımdan uzun süre durağan bir dönem geçirmek zorunda kalıyorum. Baton siparişimde ve tedariğinde yaşanan problemler sebebiyle batonlu uzun antrenman yapamadım ve hazır tırmanışlı bir parkur varken kullanmayı hedeflemiştim.
Yarıştan önceki günler başlayan yağışlar sebebiyle parkur alanı çamurlanmış ve beklenen hava raporları ile soğuk bir havada koşacağımız netleşmişti. Özellikle düşme ve ıslanma ihtimallerini göz önünde bulundurarak her yarış malzemesinden en az bir yedek aldım. Ne de olsa her tur sonunda çantamıza ulaşabiliyoruz, neden almayayım? Alanda beslenme için her ne kadar ürün olsa da ben yanımda yemek ve atıştırmalık götürmeyi ihmal etmiyorum. Özellikle yarış sonrası muhabbet ile oyalanırken zamanın nasıl geçtiğini anlamak zor oluyor ve geç yemek sorun olabiliyor. Bunların yanında yaklaşık iki yıldır plastik kullanımı azaltma kaynaklı pet şişe kullanmamak adına her yere koca su mataralar ile gidiyorum. Sıcak içecek için yanıma bardak almamışım organizasyondan köpük bardak alıp kullanmak zorunda kaldım. Aynı bardak ile tüm gün idare ederek en azından daha az atık olmasını sağlamaya çalıştım ama bir daha ki sefere mutlaka bardak olmalı.
İki dolu çanta ile sabah araca doğru giderken bu yağmurda nasıl koşacağız bakalım diye düşünüyordum. Şebnem ile günaydınlaşıp, sohbet ettikten sonra aynı düşüncelerin onda da olduğu anlaşıldı. Ne kadar da motiveyiz değil mi? Kilyos’a saat 9 civarında vardık. Kitimizi teslim alıp dostlarla sohbete başladık. Kit içerisinde göğüs numarası, ayak bileğine takılan bir chip, yarışa özel tasarlanmış bandana, CEZY atıştırmalıkları ve EKER ürünleri bulunuyordu. Gece İstanbul Sözleşmesi’nden kararname ile çekilme haberini öğrdikten sonra sabah etkinlik rengi olarak mor görmek iyi geldi. Bu arada #istanbulsözleşmesiyaşatır etiketini de şuraya yazmak zorunda bırakmasaydılar keşke. Neyse koşarak unutuyorduk bunları değil mi? Belki de güçleniyoruz.
Parkura ilk çıkış 09:30’da 12 saat koşanlar için verildi. Bu zorlu deneyime katılacak iki kişi Serkan ve İlker start aldı. Sadece iki kişiler ama bırakmayacaklarını bildiğimiz iki cesur yürekler. Çok keyifli ve motive bir şekilde start aldılar. İlk tur sonunda hemen deneyimlerini aktarıp durmadan devam ettiler. Bir yandan hakem turlar hakkında bilgi verirken bir yandan da iki çocuk gönüllümüz çanlar ile tur geçişlerini keyifli hale getiriyorlardı. Son hazırlıklarımı yaptım ve ikmal çantamı yerleştirdim. Başlamadan önce son ayrıntılar hakkında yarış direktörü Caner’den bilgileri aldık. 10:30’da start alana dek hep beraber 12 saat koşucularını desteklemeye devam ettik.
Saat geldi ve aralıklı şekilde çıkışlarımızı aldık. Parkuru bir tur koşup daha sonra batonları almaya karar vermiştim o nedenle batonlar ikmal çantamın yanında bekliyordu. Böyle çamurlu koşularda daha önce kullanıp katkısını çok gördüğüm VJ Sports’un Irock 3 veya yarışta kullandığım Salomon’un Feelcross 3 ayakkabısından birini kullanıyorum. Çorap olarak da Kalenji’nin bilek ve topuk kısmı çift katmanlı olan kısa trail modelini kullandım. Altımda kısa cepli tayt, üstümde içlik ve Kuzey Geyikleri forması bulunuyordu. Kafamda bandana, üstümde yağmurluk ve eldivenlerimle kombinim tamamlanmıştı. Ben nasıl görüneceğimden çok malzemenin rahatlığı ve işlevi ile ilgiliyim. Malzemelerden çok memnun kaldım ve hava ısınınca bazı şeyleri bıraktım. Hava tekrar soğuduğunda da tekrar giyindim. Herhalde tek sorun baton kullanımının pek efektif olmayacağı için hiç kullanmamış olmam. Yorulursam kullanırım dedim ama ihtiyaç duymadım.
Farklı amaçlarla aynı alandaydık ve sürekli denk geliyorduk. Bence bu yarışın en önemli artısı da bu sürekli karşılaşmalar. Çoğu yarışta bir arkadaşımızı bir kere görüyoruz ve bir daha anca yarış sonu karşılaşıyoruz. Performans göstermek isteyenler ile doğanın tadını çıkaranlar aynı alanda sürekli görüşebiliyorlar. Tecrübeli veya tecrübesiz olmaları fark etmeden birbirini tanıyan/tanımayan katılımcılar birbirine destek veriyor. Aynı şekilde sürekli tur bitiminde destekleniyorsunuz, bizim gibi izleyici sayısı düşük bir ülkede çok motive edici bir unsur diyebilirim. Maraton koşarken 42 noktada fan zone varmış gibi bir histi. Aynı zamanda sürekli doğada tek başınıza da kalıyorsunuz. İkisi bir arada yani beklediğimden daha zevkli oldu.
İlk kez yapılacak olması ve pandemi vs derken bir de yağışlar gibi sebeplerin katılım sayısını etkilediğini düşünüyorum. Buna rağmen Macera Akademisi’nin etkinliği iptal etmeyip organize etmesini çok değerli buluyorum. Farklı türde etkinliklere ve fikirlere ihtiyacımız var. Özellikle bu tarz kamplı etkinlikler maalesef çok az sayıda. Katılımcı sayısı azdı ama katılan şanslılar olarak full hizmet aldık. Eğer parkurda beraber koşmak istediğim 10 kişi seç deselerdi kesinlikle olsun diyeceğim en az beş kişi Basecamp’te denk gelmek de çok iyi geldi. Birbirini motive eden ve güler yüzlü sporcularla aynı alanda koşmak motivasyonumu arttırdı. Ortalama 6.0 pace civarında koşuyordum ve sürekliliğini sağladım bu nedenle de çok memnun bir şekilde 20 tur tamamladım. Son turlarda çamur alanı düzeltme çabaları ile duraksamalar oldu, onun dışında bir yorgunluk hissetmedim.
Parkuru tamamladıktan sonra nevale açıldı ve bulgur yemeye başladım. Sponsorlardan Eker'in güzel yoğurdu ile tamamlanan yemeğim çok iyi geldi. Ardından bacak yıkama operasyonu başladı. Vücuda yakıt alındı, temiz kıyafetler giyildi ve destek ekibi olma zamanı geldi. Bu süreden sonra tamamen izleyici olarak parkurda olanların yanındaydım. Bence bu etkinlik ileriki yıllarda çok büyüyecek ve başarılı olacak. Bunu sağlayan ilk şeyden biri katılımın düşük olmasına rağmen iptal edilmemesi, diğeri ise 12 saate başlayan Serkan ve İlker'in sınırları zorlayan motivasyonları. Ben bu anlara tanıklık ederek 3 saat parkurda koşma fırsatı yakalamış şanslılardan olduğumu düşünüyorum. Bakalım bir sonraki Basecamp nerede ve ne zaman olacak?
Yarış organizasyonunda olan ve parkurda koşan herkese teşekkür ederim. Yolculuğuma güzel bir anı iliştirdiniz minnettarım.
Etkinlik Detayları
Tarih: 20.03.2021 Cumartesi Yer: Kilyos Doğada Yaşam Okulu
Etkinlik Adı: Basecamp Run - Kilyos Bahar Organizasyon: MCR Racesetter - Macera Akademisi
Etkinlik sayfası için www.basecamp.run
Performans Bilgilerim
Mesafe: 27.640 m
Tırmanış: 1.182 m Süre: 02:55:00 Ortalama Pace: 06:20 Ortalama Kalp Atımı: 141
Derece: Genel 2.'lik (20 Tur, 6 Saat Parkuru) Detaylı sonuçlarım için tıklayınız. Strava verilerim için tıklayınız.
NOT: Basecamp Kilyos için en hızlı tur, en hızlı 5 tur, en hızlı 10, en hızlı 15 ve en hızlı 20 turlar bana ait. Ne çok rekor biriktirdim, şimdilik. Neden yazmayayım? Gelip koşsaydınız kardeşim :)
Mesafe bilgisi yanlış olmuş galiba 🧐