top of page

Ultra Maraton Yolculuğum 5 - Mesafelere Alışmak

Abdullah Özdemir

Güncelleme tarihi: 8 Şub 2021

Yolculuğu uzatmadan önce koşabildiğim mesafelere alıştım. Son beş yıldır patika koşularında tecrübe kazandım. Maraton ve altındaki mesafelerini koşmaya alıştım. Artık ultra maraton yolculuğum için hazırım.


Ben ultra maraton koşacağım çünkü maraton beni kesmiyor gibi saçma bir sebebim yok. Bunun yerine daha hızlı maraton koşarak daha iyi bir performans elde edebilirim. Sınırlarınızı aşmak sadece mesafeyle ilgili olamaz. Daha hızlı olmak, daha zorlu koşullarda bitirmek vs bir çok yeni mücadele bulabilirim. Kaldı ki 3 saatin altında maraton koşmadım ve buna hazırlanabilirim. Ultra maraton ve maraton koşuları birbirinden farklı, ve farklı kişilere hitap ediyor. Birbirleri ile kıyaslamak veya birini diğerinin üstünde görmemelisiniz.


Bir sporu sadece daha çok sevdiğiniz için yaparsınız sırf bu sebeple diğer sporları yapanlardan üstün olduğunuzu düşünmeyin. Her işin zorluğu ve mücadelesi farklı olduğunu unutmayın.

Maraton mesafesi 42km 195m olarak standart ve dünyanın her yerinde benzer zeminde olacaktır. Ultra maratonlarda mesafe her yarış özelinde farklılık gösterir ve değişken zeminlerde yapılır. Aslında doğa sporlarının diğer sporlardan en önemli fark standart parkurlar olmaması. Bu nedenle her yarışta farklı parkurlar ile karşılaşırız. Hatta hava değişimleri ile aynı parkurda bile farklılık olur. Aynı mesafe olsa bile Kapadokya'da yapılacak ultra maraton Belgrad Omranları ile kıyaslandığında yükseklik kazanımı, zemin özelliği, bitki örtüsü farklılığı vb birçok farklılık olacaktır. Tam da bu nedenle yarış odaklı çalışmam gerekiyor.


Belirlediğim yarışta hangi mesafede koşacağım da diğer önemli ayrıntı. Parkura yarış yaklaştığında karar veririm, kötü bir fikir. Bu konuda yarı maraton ile maraton arasındaki ilişkiyi örnek verebilirim. Yarı maratonu 90 dakikanın altında bitirebiliyorum yarış sırasında ek gıda almadan ve sadece su içerek tamamlayabilirim. Hatta su içmeden de tamamlayabilirm. Oysa iki saatin üstünde tempolu koşularda enerji kaynakları yeterli olmaz bu nedenle maraton koşmak çok daha farklıdır. Dolayısıyla antrenman ve hazırlık da buna göre değişecektir.


Dünyanın en iyi yarı maraton derecelerinden bazılarına sahip Zersenay Tadese, Breaking 2* projesi için seçilen üç atletten biri oldu. Dünya çapında iyi bir yarı maratoncu olmasına rağmen katıldığı bazı maratonları bitirememiş ya da kütü dereceler elde etmiş. Bunun nedeni su ve jel kullanmamasıymış. Şok edici değil mi bu düzeyde bir atlet olup takviye almadan sürekli koşabileceğini düşünmek. Ben de dahil birçok koşu aynı hataya düşmüştür. O elit bir sporcu ve ona yakıştıramıyoruz ama biz neyimize güveniyoruz? Herhangi bir takviye gıda almadan maraton gibi uzun mesafeleri tamamlamak için temponun düşük olması gerekecek. Böylece karbonhidrat depolarını daha az kullanırız ama yine de bir çözüm değil.


Ben son beş yıldır patika koşularına katılıyorum en çok koştuğum parkur; Geyik Koşuları 28K. Toplamda ona yakın yarış koştum bu parkurda ve her birinde farklı denemeler yaptım. Oryantiring parkurlarında 2 saatin altında yarışlar koşmamız sebebiyle benim için farklı bir deneyimler oldu. Maraton koşmuştum ama maratonda su-beslenme noktaları daha düzenli ve standart, bu nedenle çanta taşıyan bir maratoncuyu nadiren görürüz. Bu arada ilk uzun patika deneyimi sonrasında 28km arazide koşmak ve maraton koşmanın hangisi daha zor diye karar veremiyordum. Altıncı kez koştuktan sonra yine karar veremedim; hatta bir anket yapmıştım ve geri dönüşler çok şaşırtmıştı. Patikayı daha zor olarak seçenlerin neredeyse tamamı yol koşucularıydı, bu tercihi yapanlar arasında ülkenin en iyi maratoncularından Ercan Aslan’da vardı. Tahmin edeceğiniz gibi maratonu seçenler de arazi koşucularıydı. Herkes kendi alışık olduğu parkur tipini kolay buluyor demek ki. Ben hala cevabı bilmiyorum.


İlk kez geyik uzun parkuruna katıldığımda çanta taşımıştım temkinli davranıp ama sonralarda hiç çanta taşımadım. Tayt, şort cepleri ile halledilecek mesafeler olduğuna karar verdim. Asıl yaşadığım problem takviye almamak değil almak oldu. Oryantiring parkurlarında yanımızda kesinlikle su taşımıyoruz. Uzun mesafe parkurlarında su noktası bulunuyor ama o rotayı tercih edecekseniz içebilirsiniz. O nedenle su içmeden koşmaya fazla alışmışım, soft flask ile ilk kez koştuğumda su içmek hiç iyi gelmedi. Su içmeleri düzene sokup alıştıktan sonra ki yarışlarda jel ve bar denemelerine başladım. İlk jel kullanımının ardından çok susadım, zamanla alıştım. İlk bar denememde dişlerimi kırmak üzereydim, bazı barlar soğukta çok sertleşiyormuş. Aslında bu mesafelerde bar yerine jel kullanmak yeterli.


Artık ultra maraton hedeflerim var ve süreler olduğu gibi mesafeler de artıyor. Ultra maraton mesafe seçimi çok önemli ve sürekli mesafe arttırma isteğine karşı koymam gerekiyor.

Koştuğunuz yarış mesafelerine göre antrenman yapmayı ve hazırlığı gerçekleştirdiğiniz gibi bedeniniz de bu şartlara alışır. Örneğin daha düşük tempolarla daha uzun mesafeler koşmaya alışıp, bir anda daha kısa mesafede daha hızlı olmazsınız. O nedenle hangi mesafelerin size uygun olduğunu bilmenizde fayda var. Benim için 2021-2022 yılları 80km’den düşük yarışlar ile geçecek. Hatta olabildiğince 50-60km yarışları tercih edeceğim. Temelde hedefim ülkemizde yapılan bu mesafelerde yeterli yarış koşup benzer mesafelerde uluslararası yarışlara hazırlanmak. Bu sebeple Ultra Trail World Tour kapsamında Cappadocia Ultra Trail parkurunu hedef olarak belirledim. Hem üst düzey sporcularla kendimi kıyaslayabileceğim hem de yurtdışına gitmeden UTWT yarışı koşmuş olacağım. UTMB gibi yarışlara katılmak heyecan verici ama ben o zorlu parkurlara yeterli hazırlığı yapmadan gitmek istemiyorum. Özellikle o ortamda olmak için gönüllü olarak yer almak da bir seçenek olabilir. Ya da başka bir ultra maratoncu arkadaşıma destek ekibi olarak eşlik edebilirim. Önce ultra mesafelere alışmalıyım.


"Uzak mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür." İmam Gazali

Sosyal medya hesaplarımı açtım ve aktif olarak kullanmaya başladım. Şimdilik çok az takipçim ve beğenim var. Desteklerinizi esirgemeyiniz. Çevrenizde ilgisini çekebilecek arkadaşlarınıza paylaşarak daha fazla insana ulaşmamı sağlayabilisiniz. Hepinize şimdiden teşekkürler, bir sonraki yazımda görüşmek üzere.

 

*Breaking 2 projesi Nike tarafından yürütülen maraton hız rekoru denemesidir. 2 saatin altında maratonu tamamlama hedefiyle üç atlet hazırlandı ve Monza F1 pistinde deneme gerçekleştirildi. Sonuç olarak iki saatin altına düşülmedi ama burada yapılan gelişmeler çok faydalı oldu.

Dipnot: 2019 yılında Ineos1:59 Challenge adıyla yapılan proje Viyana Maratonu parkurunda gerçekleştirildi ve Eliud Kipchoge iki saatin altında maraton bitiren ilk insan oldu.

30 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page