Yeni sezon ile birlikte bir ultra koşucu olmaya çalışacağım. Çalışacağım çünkü amacım sadece mesafe kat etmek değil. Ultra duygularını hissetmek istiyorum ve bunun için uzun bir süreç var önümde. Henüz otuz üç yaşındayım umarım ellili yaşlarda deneyimli bir ultra koşucu olurum.
Herkes gibi pandemi süreci beni de etkiledi, artıları da oldu eksileri de ama karantina zamanları hepimiz için farklı bir deneyim. Sporcu kimliğim için çok yararlı bir dönem geçirdim, hergün aksatmadan egzersiz yapıyordum. Öte yandan antrenör olarak sporcularımı motive etmekle meşguldüm. Geçim kaynağım olan eğitim ve etkinlik organizasyonları tamamen durdu. Para kazanamıyorum ama uzun süre sonra zaman kazandım. Sporcularıma antrenman parkurları hazırlayamıyordum ama kendi antrenmanlarımı aksatmıyordum.
Geçtiğimiz yıl (2020) 40 yaş hedeflerim üzerine yeniden yoğunlaşmakla geçti. Her on yılda bir hazırlıyorum buna benzer bir listeyi. Üç yıl önce hazırlarken kişisel tatminden çok işle ilgili hedefler belirlemişim. Kendime çok kızdım, ne zaman bu kadar işkolik oldum? Oysa şu an yaptığım işi yapma sebebim kendime odaklanmaktı. Gönüllü olarak yaptığım işlere ayırdığım zaman ve yaşadığım stres ise apayrı. Listeyi yazdığım defterimi yırtıp çöpe attım. 40 yaşıma kadar katılmak istediğim yarışları karalamaya başladım. Bir yandan bazılarına bakıp sen kendini ne sanıyorsun diyorum. Sonra aklıma çok sevdiğim bir söz geliyor "Tekne limanda güvendedir ama teknenin amacı bu değildir". Kendime söz verdim bitiremesem de denemekten çekinmeyeceğim. Yenilginin tadına varacağım, kazanmanın sıradanlığını hissedeceğim.
Hiç yarışmamış biri değilim ama yarış odaklı bir hayatım maalesef yoktu temel değişiklik bu olacak. Aslında hep yarışlardayım ama yarışmıyorum desem yeridir. Öncelikle benim işim yarış düzenlemek; çoğunlukla macera ve oryantiring yarışları düzenliyoruz. Kuzey Geyikleri DSK’nın baş antrenörlüğünü yapıyorum ve sporcularımızı uluslararası oryantiring şampiyonalarına hazırlıyorum. Organize ettiğim veya sporcu hazırladığım yarışlar dışında zaman olursa ne bulursam son dakika katılabiliyorum, maalesef. Bu nedenle pek de yarışıyor sayılmam ama odamda onlarca göğüs numarası ve madalya mevcut. Pandemi süresince yarışların iptali; çoğu sporcu için önemli bir kayıpken, benim için tahmin edeceğiniz gibi pek bir sorun olmadı. Hatta ilk kez yarış belirleyip hazırlanmaya başladım.
Uzak hedefler belirledim ve 2020 yılında herhangi bir yarışa katılmayacağıma dair kendime söz verdim. Yarışlar yeniden başlayıp herkes katılırken kıskanarak izledim.
Sabretmeyi ve çalışmayı öğrenerek ilerleyeceğim. Her yarışın tadına bakmak istiyorsam sakatlanmamam ve en iyi şekilde o yarışlarda olmalıyım. Bu nedenle yarışları kendi aralarında bölerek başladım. Hangi yarış türü ve mesafeleri öncelikle koşacağımın planını yaptım. Önümde uzun yıllar var aceleci davranmamalıyım. Sadece bitirmek değil hedefim, aynı zamanda en iyi performanslarımı da ortaya koymalıyım. 2021-2022 yıllarında sadece koşu yarışlarına katılacağım ve 50 milin (80km) üstünde kesinlikle yarış koşmayacağım. Hedef veya antrenman yarışı fark etmeksizin, yarışlar arasında en az üç hafta olacak. Bu basit bir karar gibi gelecek size ama 2019’da 7 hafta üst üste yarış koştum ve her biri birbirinden farklı yarış türü. Bu yarışlardan biri maratondu.
Aynı hataları tekrarlamayacağım; yeni hatalar edinmeyi hedefliyorum.
Ultra maraton, literatürde maraton mesafesi olan 42km 195m’nin üzerindeki farklı arazi koşularında yapılan koşu türü olarak geçiyor. Açıkçası benim için ultra koşucu olmak böyle bir şey değil. Bana ve birçok insana ilham veren 24 saat rekorunun sahibi Yiannis Kouros ultra koşmanın sadece mesafe ile ilgili olmadığını yaşanan süreç olduğunu belirtiyor. Muhteşem bir şekilde hazırlanıp planlamanızı yapacaksınız. Yine de mücadele etmeniz gerekecek yeni durumlar ile karşılacağınız kadar uzun mesafeler ve süreler ultralar. Kısacası ben başarısızlığın başarısına heyecan duyuyorum. Oryantiring ile ilk tanışmamda da yaşadığım hissi yaşıyorum. Farklı olarak süreler ve mesafeler çok daha uzun olacak. Bu arada oryantiring yapmayı bırakmıyorum tabi hala çok seviyorum ama yarış alanında hem antrenör hem de sporcu olunamadığını öğrenecek kadar tecrübeliyim.
Mühendislik eğitimi almış olmanın kazandırdığı alışkanlıkla dersimi çalışmaya başladım. Sıfırdan öğrenen yeni bir koşucu gibiydim. Biliyor olduğum konularda bile yine de farklı tecrübeler ve yorumlar almak adına araştırmaya devam ettim. Maalesef Türkçe kaynak bulmak zor iş, az sayıda kitap mevcut. Bu vesile ile yazıları, podcast, canlı yayın, video vb yayın yapan herkese çok çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız. Kaynak eksikliği konusunda sorumluluğu hepimiz üstlenmeliyiz. Bu siteden düzenli olarak yarış raporlarımı sadece bir kişi okusa bile yazmaya çalışacağım. Araştıran, okumak isteyen bulabilsin diye yazmalıyım çünkü ben o birkaç kişinin yazıları sayesinde inanılmaz deneyimler öğrendim. Lütfen olumlu ve olumsuz eleştirilerinizi bana yazın böylece geliştirebilirim. Aynı zamanda paylaşırsanız çok sevinirim.
留言